Thursday 19 May 2022

SAMSUN 2017 🇹🇷 19 Mayıs Ruhu

Bana en sevdiğim diziyi soracak olsanız hiç düşünmeden Vatanım Sensin derim. 2016 yılı Ekim sonlarında yayına başlayan dizi daha ilk bölümünden beni kendine hayran bırakmıştı. İzmir’in işgaliyle olayların başladığı ve memleketimizin kurtuluş yolculuğu yaptığı dizi, benim de o dönemde hem memleketin mevcut durumu hem de iş güç nedeniyle yaşadığım aşırı stres arasında yaptığım kurtuluş mücadelesine çok uygun düşmüştü. Ve şu da bir gerçekti ki memleketin yine kurtarılmayı bekleyen bir haleti ruhiyesi vardı.

Özellikle 10 Kasım haftasına denk gelen bölümde senaryonun tam da Atatürk’ün Bandırma Vapuru’yla yola çıktığı istihbaratını taşıması beni inanılmaz duygulandırmış, gözlerim dolmuştu. Başroldeki Halit Ergenç’in can verdiği General Cevdet’in içinden söylediği “Başarmış. Yola çıkmış. Yolun açık olsun Paşam.”sözleri beni de hayatımın en güzel yolculuklarına çıkardı. 

İlki - henüz burada paylaşmadığım- oğlumla birlikte 2017 yılı 23 Nisan haftasında yaptığımız Kurtuluş Yolu gezisiydi. Sakarya Meydan Muharebesi’nin gerçekleştiği Polatlı ile Büyük Taarruz’un yapıldığı Kocatepe’yi ziyaret etmiştik. İnanılmaz bir duygu yoğunluğu içinde geçmişti. 

Şimdi ise sırada tam da gününe uygun şekilde, 19 Mayıs’ta Samsun’da olmak var. Samsun’u yalnız bırakmayacağız. Atatürk’ün yolundan devam ederek Amasya’ya ulaşacağız. 

Gezinin 3. etabı ise Selanik. Oğlumun ve memleketimin özgürlüğünü doğuran zaferin doğum günü olan 30 Ağustos’u, Atatürk’ün doğduğu evde kutlayacağız. 

İşte benim Vatanım Sensin dizisi vesilesiyle 2017 yılı içinde çıktığım Kurtuluş Yolculuğu. Kendimce totem yaptım. Sanki bu yolu geçmişteki vatanseverlerin yaptığı gibi katettikçe, o ruhu yaşatacağız ve hem kendimizi hem de memleketi bir kez daha kurtaracağız. 

Bu arada söz konusu tarihlerde Samsun Havaalanındaki bakım onarım işleri nedeniyle uçuşum tam 3 kez iptal edildi, tüm seyahat yeniden, yeniden ve yeniden planlamak zorunda kaldım. Adeta biri beni bu yola çıkmaktan alıkoyuyor gibiydi. Dedim ki içimden “Bu Samsun’a gitmek lazım. Gerekirse yürüyerek, otobüsle... niyetimden dönmeyeceğim.” İyi ki de inat etmişim. Öyle bir ruhla geçti ki Samsun ve ardından Amasya. Lütfen siz de gidin Samsun’a. Özellikle de 19 Mayıs’ta. Yıl kaç olursa olsun zaman 1919 olacak ve ruhunuzda belki de sönmeye yüz tütmüş bir ateş varsa sizi harlayacak, güçlenip, çeliklenip döneceksiniz. 

Aşağıda Samsun seyahati notları var. Kısa kısa... Zira tam olarak duygularımı yazsam sayfalar yetmez. Kendinize bu duyguları yaşatmanızı dilerim. 

Bir sonraki yazıda ise sıra Amasya’da olacak. 

🌎 

✍️ SEYAHAT GÜNLÜĞÜ 

18 Mayıs 2017 Perşembe 

İstanbul - Samsun ✈️ 

Bu haftanın son iş günü. 

Akşam 19:55'te Pegasus ile Sabiha Gökçen'den Samsun'a uçuyoruz. 

Sixt' ten 3 günlüğüne araç kiraladım. 

2 gece Samsun Neba Royal Hotel, 1 gece Amasya Uluhan Otel'de kalıyoruz.

Pazar gecesi Samsun'dan dönüyoruz. 

Bakalım aylardır heyecanla beklediğim ve adeta kendime totem yaptığım, ilk halkası 23 Nisanda Kurtuluş Savaşı coğrafyasına gezisi ile başlayan Kurtuluşun İzinde yolculuğumda bu üç günde beni  neler bekliyor? 

Uçuşumuz biraz sarsıntılı olsa da çok güzeldi. Tam gün batımında havalanan uçağımız bize bulutların üzerinde olağanüstü bir gün batımı hediye etti. Manzara kelimelerle anlatılamaz güzellikteydi. 

Saat 21:30'da alana indik, eşyalarımız yanımızda olduğu için bagaj beklemeden hızlıca Sixt'ten kiraladığımız aracımızı aldık. 

Bu esnada bizimle aynı uçakta gelen ve anne babalarımız yaşında, üzerlerinde Atatürk baskılı tişörtleri olan kırk kadar kişinin grup fotoğrafı çektirdiğini gördük. Demek ki bizim gibi 19 Mayısta Samsun'da olmayı dileyen çok kişi var.

🏨 Neba Royal Otel’e vardığımızda saat 22:30'du. Odamız şahane. No-309 

Dev bir meyve tabağı ikram olarak hazırlanmış. Çay makinemiz var. Banyo pırıl pırıl ve üstelik jakuzili. Kahve hazırlayıp kendime harika bir banyo keyfi yaptım. Tabii ki beni esas buralara getiren ateşi yakan Vatanım Sensin dizisini izledikten sonra...

19 Mayıs Cuma

Samsun 🇹🇷 

Arkan, erkenden kalkıp koştu. Malum Spor Bayramı. Bayramın Samsun sabahına ve sahil şeridine hareket getirdiği açık. Hava yağmurlu. Bu nedenle tören alayı ve Türk Yıldızları’nın gösteri uçuşu yarına ertelenmiş. Dün akşamki havayı düşünün. İşte öyle bir hava var. Hem yağmur hem kuvvetli rüzgar. Hava bile sanki bize “Bu işler öyle kolay, günlük güneşlik olmadı.” der gibi. 

Otelimizdeki kahvaltımız harikaydı, hem lezzet hem de mekan olarak... Özellikle Otel'in lobisi harika tasarlanmış. Çok zevkli. 


Önce Tütün İskelesi’ne gittik. İlk Adım alanını görmeye...



Atatürk ve 18 arkadaşı bizi kararlı bakışlarla selamlıyor ...

Ardından sahil şeridi boyunca Bandırma Gemisi’ne kadar yaklaşık 3 km yürüdük. Yol boyunca heykeller, şekillendirilmiş ağaçlarla dizi dizi parklar...




Tıpkı Eskişehir gibi havası olan, üstüne bir de denize sahip bir kent. Her yerde bilboardlar ve üzerinde Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın fotoğrafları. Demek ki Eskişehir gibi burada da bir Yılmaz var yıllardır.

Yol üzerinde rastladığımız Karadeniz Gastronomi etkinliği pek güzeldi. Lakin çok toktuk ve sadece gözümüzü doyurduk envai çeşit otlu yemekle.





Bandırma Gemi Müze çok etkileyiciydi. Atatürk'ün bugüne kadar görmediğim çok sayıda fotoğrafı vardı.


Her yer çok kalabalık. Genç yaşlı... Şarkılar, marşlar... Televizyonlar... Çok etkileyici bir yer.

Bir grup müzisyen ve genç “Bir Başkadır Memleketim”i çalıp söylüyor. Öyle bir duygu ki yazarken tekrar ve tekrar yaşıyorum. O videoyu o tarihten beri her bayram paylaşırım. 


Dolmuşla Tekrar Cumhuriyet Meydanı’na geldik. 

Çok ilginç ve güzel bir bina gezdik.

Ardından meşhur Onur Anıtı.

🥘 Tam karşısında Anıt Samsun Pidecisi. 10 numaralı masada 10 numara pide yedik 😁 

Otelimize geçmeden önce meydanda Türk Yıldızları’nın standına uğrayıp kendime ve Poyraz'a tişört Arkan'a da bandana aldım. Poyraz'ınkinde "İstikbal Göklerdedir" yazıyor. ( Bu sene yanında Fransa’ya götürdü) Benimkinde ise "Kırmızı ile Beyaz Mustafa ile Kemal Gibi" yazıyor. Bu tişörtü de o günden beri her milli bayramda giyerim. 🙏 🇹🇷 



Ardından otelimize geçip üzerimizi değiştirdik, hepimiz şortluyduk. Bir de ben şıpıdıkterlikliydim. Yani bu hava için fazla mücadeleci bir giyim tarzı.😄 Pantolonlarımızı giydik, biraz dinlendik. 





Sonra arabamıza atlayıp Batı Park’taki Amazon Köyü'nü gezdik. Yukarıdakı ve asagıdakı fotograflar bugune kadar varlıgını bıle bılmedıgım bu parktan...






Amazon heykeli, Aslanlar, köydeki müze, tüm alan....çok güzel. 

Çok tatlı eğimi olan tepeye tırmanıp nefis manzara eşliğinde çay ve çikolatalı pasta yedik. Amazon Cafe'de  fiyatlar gayet makul.





Düzlük alanda Vosvos şenliği vardı. Çok keyifli bir ortam. Havanın serinliği haricinde ortam 10 numara. 


Ardından teleferik sırasına girdik. 1 kişi gidiş geliş 3 TL. Tepe güzel, su sesleri ile tasarlanmış yemyeşil bir alan. Güzel bir hediyelik eşya dükkanı var. Güzel de bir restoran. Fiyatlar da uygun.




Akşam yemeğini Bulvar Park yanındaki Kempıl lokantasında yedik.

Poyraz Otel'e döndü; ben ise saat kulesini görmek istedim. Yol üzerinde bedesten, Büyük Cami, Saat Kulesi, çay evleri. 75 Kr.a çay içme keyfi...




Ardından Samsun Devlet Opera ve Balesi binasını gezmek için girdiğimizde sürpriz teklif. Konserin ilk yarısını dinledik. Flüt harika...


Vali yardımcısı Hakan Kubalı ile tanıştık. Atatürkçü... Ne güzel bir sürpriz. 🙏 

Operanın önündeki taşlara notalar, danseden insan figürleri işlenmiş...




15 Temmuz parkı...

Tütün İskelesi...Gece ısıklar altında...

Yabancılar Çarşısı...

Gazi Müzesi... ışıklar içinde...

Onur Anıtı ve önündeki kutlamalar...



Profil fotoğrafımı mahkemenin önündeki heykel ve arkasındaki Türk bayrağı fotoğrafı ile değiştirdim. Bana çok anlamlı geldi. 

Otel'e döndük. Saat 22:00. Bu yazdıklarımın hepsi 12 saate sığdı. Yarım gün. Ne kadar güzel anlar, anılar yaşanabiliyormuş yarım günde... 🙏 İnsan istemeye görsün.   

20 Mayıs Cumartesi

Kızılırmak Deltası 

Otel'in harika kahvaltısı ile güne harika bir başlangıç yaptık.

Bugün planımız Kızılırmak Deltası’ndaki Kuş Cenneti'ne uğramak ve oradan Amasya'ya geçmek.

Kuş Cenneti evvelinde belki Gazi ve Kent Müzesini de görmeye vaktimiz kalır. 





Ben sabah Bedesten ile başlayıp ardından Mecidiye Çarşısı ve Kurtuluş Yolu ile devam eden ve bu yolun sokaklarında dolaşan bir tur yapmıştım kahvaltıdan önce.

Kahvaltımızın ardından ise önce dün gece ışıklar altında kapısına gittiğimiz Gazi Müzesi’ni yani eskinin Mantika Palas'ını ziyaret ettik. 


Burada Atatürk ve Samsun'a gelen 18 arkadaşının mumyasının Yılmaz Büyükerşen tarafından yapıldığını görmek benim için sürpriz oldu. Atatürk'ün ne kadar ince bir giyim zevkine sahip olduğunu görmek ve seyahat bavulu benim için çok etkileyiciydi. 


Ardından gezdiğimiz Kent Müzesi yani geçmişin Demiryolu Lojmanları da aynı şekilde çok güzel bir müzeydi. Modern müzecilik anlayışıyla hazırlanmış ve Samsun ile ilgili her şeyi ele alan harika bir müze. 


Müze bahçesindeki panolarda eskinin çocuk oyunları yer alıyor. O esnada gelen bir okul grubuna bu oyunlar öğretiliyordu. Geçmişte kısa da olsa müzecilik yapmış birisi olarak 10 numara bir müze olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. 




Dün gece bize bu iki müzeyi mutlaka gezmeyi öneren Vali yardımcısı Hakan Kubalı'ya da teşekkürler. 🙏 

Bu müzede öğrendiğim bir bilgi: 19 mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak 1938 yılından itibaren kutlanmaya başlanmış. Fakat zaten Samsun'lular 1926'dan beri bu günü Gazi Günü olarak kutluyorlarmış. 

Saat 12:00'de Otel'den çıkış yaptık. Bu esnada bu güzel oteli işleten kişinin iç mimar olduğunu öğrenerek bu güzel dekorasyonun kaynağını da keşfetmiş oldum. 




🦅 🐦 🦢 İstikamet Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti.

Burada iki kuş gözlem evini ve Ziyaretçi Merkezi’ni gezdik. Yol boyunca mandalar, yılkı atları ve envai çeşit kuş...






Enfes bir hava, muhteşem sesler, sazlarla kaplanmış çöpler. Buraya bu işleri bilen bir el değmiş. Bayıldık, mest olduk. Hele bir de düne kıyasla şeker gibi, huzurlu bir ılık hava.




🥘 Molamız esnasında manda yoğurdu ve manda sütüyle yapılmış dondurma, gözlemeler, menemen, çay.... Nefis! 

Son durağımız Leylek Ormanı olağanüstü güzeldi. Onlarca leylek ve neredeyse Afrika savan görüntüsü, büyüleyici. 




Harika fotoğraflar çektik. 

Yazılarımı başından beri okuyanlar benim Prag seyahatimin mayasının ahşap bir leylek almak için olduğunu bilirler. 2005 yılından beri evimin tavanına aklıdır bu leylek. Onu hep havada görmenin uğuruna inanırım. Dolayısıyla burası benim için bir cennet. Çok şükür. 🙏 




En büyük şükür bize bu özgürlüğü verenlere. Yattığı yerler nur olsun. 

Paşam! Hep izindeyiz! 🇹🇷